Mustafa Onat's items Go to Must.'s photostream

26 Nisan 2012 Perşembe

Göynük

Sokaklarda gezerken, karşımda bir insan gördüğüm an makinemi aşağı indirdim. Kendilerini çektiğimi düşünmelerini istemedim. Mümkün mertebe iletişim gayretinde de olmadım. Orada yaşayan insanları rahatsız etmekten kaçınma kaygılarıma rağmen, aramızda beş metre varken bile selam verip "hoşgeldiniz" dediler.

Önünden geçtiğim hediyelik eşya satan bir dükkan sahibi, kapıya çıkarak ilgilenmeye başladı. "Herhalde bir şeyler satmaya çalışacak" dedim içimden. Öylece gezdiğimi söylediğimde; "şurada bilmem kaç yıllık bir bina var, şurada çınar ağacı var, görmeden gitmeyin" diye gönüllü rehberlik etti. Onu diğer esnaflar takip etti. Evinin önünden geçtiğimiz teyzeler de, aynı sıcakkanlılıkla bir şeyler ikram etmek istediler. İlçelerine gelenleri hemen fark edip, üzerlerindeki 'yabancılığı' yok etme girişimlerinde bulundular hep. Başarılı da oldular. Birkaç saatte Göynük'lü olduk. :)

6 yorum:

  1. Nefis bir yer, ben de çok sevmiştim. Meydandaki minik konak restaurantında güveçte yaprak sarma hazırlayıp yedirmişlerdi bize. Hala unutamam tadını...

    Tepeye tırmanıp tam da senin çektiğin yerden fotoğraflar çekmiştim ben de üstelik :)

    Güzel anılar tekrar canlandı, sağolasın.

    YanıtlaSil
  2. Kulenin olduğu tepe tüm ilçeye hakim bildiğin gibi. Oldukça da davetkar. Ben teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  3. göynükte bizde bir gece öğretmenevinde kaldık kaçyıl önce. hiç unutamam orayı. odamız da soba vardı. odun yaktık tüm gece:)

    YanıtlaSil
  4. Biz de şömineyi yaktık Buket :) Semaverden filan bahsetmiyorum :))

    YanıtlaSil